Antik kentin siyasi ve ticari buluşma noktası olan agora için güneyindeki eğimli bölge seçilmiştir. Düze bir meydanın oluşturmak için alanın kuzeyindeki konglomera kayalık 140 m uzunluğunda kesilerek ve güneyine 12 m yüksekliğinde bir teras duvarı örülmüştür. Agoranın kuzey ve güneyine çok katlı stoalar (dükkanlar), doğu kenarında meclis binası (bouleuterion) batı bölümüne ise tapınak ve küçük binalar inşa edilmiştir. M.Ö. 4. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen agora Roma Dönemine kadar bazı yeni yapılar inşa edilerek uzun bir süre kullanılmıştır. Bizans Çağına gelindiğinde agora kamusal alan özelliğini kaybederek konut alanı olarak kullanılmıştır.
Agoradaki kazılarda bu alanın ticari faaliyetler için kullanımı gösteren farklı standartlar (hacim ve uzunluk ölçü masaları (sekoma), çatı kiremidi) bulunmuştur. Yine agoraya dikilmiş olan heykel, anıt meclis kararları ve onurlandırma yazıtları bulunmuştur. Büyük anıtların özellikle bouleuterionun önündeki alana yoğunlaştığı tespit edilmiştir. En geç anıt olan ve İmparator II. Konstantius’a (M.S. 337-353) ait heykel ise agoranın batısına dikilmiştir.