Cami akropolisin kuzey kenarındaki kayalığın üzerinde yer almaktadır. Minaresi olmayan ve 17,50x15,60 m ölçülerindeki caminin duvarları ortalama 1,60 m’dir. Yapının inşasında antik kalıntıların taşları kullanılmıştır. Son cemaat bölümündeki iki kemeri taşıyan mermer başlık ve sütunlar agoradaki yapılara aittir. Üzerinde Yunanca yazıt bulunan ve haç resimleri kazınmış mermer kapı çerçevesi ise Skamandros’daki (Ezine yakınında) bir kiliseden getirilmiştir. Kapının üzerindeki kemerin içindeki dörtgen nişin yapı kitabesi için yapıldığı tahmin edilmektedir. Caminin kare planlı harim kısmı tuğladan yapılmış sekizgen kasnak üzerine oturan kubbe ile kapatılmıştır. Harimde, kıble (güney) duvarı hariç olmak üzere, diğer üç yönde 0,95x1,49 m ölçülerinde birer pencere ve bunların üzerinde tuğladan örülmüş nişler yer alır. Kireç harcı ile sıvalı harim duvarlarında boya ve kazıma ile yapılmış gemi tasvirleri ile geometrik ve bitkisel bezekler görülmektedir. 19. yüzyılda duvarlara yelkenli gemiler, kayıklar, balıklar, bazı yazılar ve bitkisel bezekler yapılmıştır. Kıble duvarında tuğla ile oluşturulan çok derin olma yan mihrap mukarnas, geometrik ve bitkisel bezeklerden oluşan alçı levhalar ile kaplanmıştır. Caminin, bölgenin 1362 yılında I. Murad Hüdavendigar tarafından Osmanlı topraklarına katılmasından hemen sonra, 14. Yüzyıl’ın ikinci yarısında inşa edildiği tahmin edilmektedir. I. Murad yönetimi zamanında; Behram Köy dışında Ezine, Kemalli Köyü ve Tuzla’da da benzer planlı camilerin varlığı bilinmektedir. Deprem ve diğer doğal nedenlere bağlı olarak farklı zamanlarda hasar gören cami en son 2007 yılı olmak üzere bir çok kez  Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onartılmıştır.